9. GÜN


06.00
Sabah alarm sesiyle uyandığımdaki ilk duygularım :
Offf Pazar günü de bu saatte kalkılır mı? Hangi akla uyup da günü birlik Abant turu aldım ki! Acaba vaz geçsem mi? Ben vazgeçersem Kürşad da bana uyar :) Amaaan gitmesek napcaz ki, bütün gün evde yemek yap, internete gir, dizi izle, çamaşır yıka vs. ile geçecek...Yok yok bu daha kötü! Hadi kalk 10 dakika sonra bu fikirlerin hepsi uçmuş olacak...

06.15
1 fincan süt (sütsüz çıkmam!)

06.50 de Kadıköy Evlendirme Dairesi önünde Bemet Tur otobüsleri bizi bekliyordu.

Otobüste yiyecek servisi tüm yolcular toplanınca saat 08.00 de başladı. Biz yine de temkinli davranıp yanımıza birşeyler almıştık. Otobüslerin buluşma noktasında Karafırın olması eminim herkes için sevindirici olmuştur :)

08.00
1 peynirli poaça
1/5 simit

Mola yeri
10.00
Tek şekerli Americano

Saat 11.00'de Abant'a ulaştık. Manzara çok güzeldi. Her yer bembeyazdı, çam ağaçlarının üzerine sanki kar özenle serpilmiş gibiydi. 1 senedir böyle bir manzara görmemiştik. Bana çok iyi geldi :)

Sanırım 11.30'a doğru yürüyüşe başlamıştık. Parkurumuz gölün çevresiydi. İlk olarak yol çok uzunmuş gibi geldi ama yürüyüş sırasında etrafı izlemekten ve sohbet etmekten vakit nasıl geçiyor anlamıyor insan. Göl çevresi 7 km imiş ve yürüyüş yolu da hep karlı olduğuna göre düz yolda yürümekten daha çok kalori harcayacağımız kesin! Parkurun sonuna doğru artık o kadar acıkmıştık ki başlangıç noktasına varmak keyif olmaktan çıkmıştı. Şimdi tek hedef sucuk-ekmekti!

14.00
Sucuk ekmek (1/2 ekmek kadar vardır + sanırım 60-80 g kadar sucuk )
1 su bardağı kola (genelde sevmem ve içmem ama içecek başka birşey yoktu)

Yemeği de yedik kaldık ortada. Hareket saati 17.00'ye kadar ne yapacağız boş boş? Ben çok yoruldum ve üşüdüm artık bir yerde oturmak istiyordum ama çay kahve içecek bir tesis yok! Bir kaç tane et restoranı var onlara da tok karnına gidip sadece çay içilmez. Neyse ki eşim sucuk ekmekle doyamadı. Hadi sana köfte ısmarlayım dedim :)

Tabi ki yine yürüdük yine yürüdük. Restorana vardığımızda bütün pilim bitmişti. Yürümenin avantajı soğuğu hissetmiyor insan.

15.00
1 kadeh kırmızı şarap
2 adet ızgara köfte
1 Türk Kahvesi

Otobüslere kadar tekrar yürüyüş...
Toplamda 11 km yürüdük hem de karda!

17.00
Dönüş yolculuğu başladı. Erkeklerle bir yere gitmenin en kötü yanı, özellikle de kalori harcadılarsa ne görürlerse onu yemek istiyorlar. Eeee haliyle o yerken benim de canım istiyor.

20 adet Antep fıstığı

18.00
1/2 paket çubuk kraker

Eve geldik, yine açız :)

21.15
Brokoli, karnıbahar (buharda pişmiş) İglo (mikrodalgada 5 dakikada pişiyor)
2 kaşık yoğurt
1 dilim tam buğday ekmeği

22.00
1 küçük lokum (aslında bunu da sevmem ama dediğim gibi eşim ne bulduysa aldı, gözümün önünde 1 kutu dolu duruyor)

23.00
1 paket çekirdek!(pakette 85 g yazıyor kabukları çıkınca 60 kalır heralde) işte bunu yapmayacaktın Serap! 2 bölüm Dexter izlerken kaçıverdi. Ama olsun en azından hareket ettiğim güne rastladı, vicdanım rahat :)


Günün değerlendirmesi :
Gün çok erken başladı ve otobüs yolcuğu (toplam 7 saat) kısmı hariç, 11 km'lik karda yürüyüş hem metabolizmamızın hızlanması hem de kalori harcamamız için çok iyi oldu. Böyle günlerde ortama uyup ne gerekiyorsa yemeyi severim. Yalnız çok yoruldum. Ağrı kesici içmeden uyuyabileceğimi zannetmiyorum. Asıl ağrılar yarın ortaya çıkacak...

27 Şubat Pazar

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...