159. GÜN (tatilin 5. günü)

27 Temmuz Çarşamba

Bu sabah 08.00 de kalkıp 08.30 da kendimi serin sulara bıraktım :) Grubun erkekleri saat 7 de toplanıp maç yaptıkları için çok geç uyanma imkanı yok, böylelikle tatilde günümüzü iyi değerlendirmiş oluyoruz.

Kahvaltı öncesi yüzme çok iyi geldi, keşke İstanbul'da da bu imkanımız olsa :)

09.30
Tek yumurtalı kaşarlı omlet
1 dilim kaşar peyniri
6-7 tane yeşil zeytin
Domates, salatalık
2 küçük poğaça
2 dilim ekmek
Kahvem

Bugün öğle ve akşam yemeklerimi yazmayacağım. Onun yerine bir akşam tüm açık büfelerin fotoğraflarını çektim. Sizinle bunları paylaşmak istiyorum. Hepsini görünce bana daha çok hak vereceksiniz. Çok çeşit var ama lezzet yok :( Bu kadar çeşit olup da nasıl bu kadar az çeşit yediğime şaşıracaksınız. Ama bu benim yaşam tarzım daha önce de paylaşmıştım...

Ana yemekler güzel görünümlü ama lezzetsizdi. Özellikle hazır köfteler çok kalitesizdi. Bir öğünde kuzu kavurma yazıp adamlar resmen soya eti yedirdi tüm otele. Evde soya eti yaptığım için dokusunu, tadını kıvamını çok iyi bilirim. Menüde kuzu, hindi vb olarak belirtilen tüm kuşbaşı formunaki soslu et yemekleri %100 soya etiydi. Sağlık açısından bir sakıncası yok ama büyük bir kandırmaca!



Salata büfesinde yeşillikler her zaman tazeydi ama domatesli olan salatalar biraz ezilmiş ve sulanmıştı. Salatalar için yağ ve soslar ayrıydı. Ben her zaman 1 kaşık yağ ve sirke ekleyerek yedim. Salata sosu kullanmam...


İşte hayatımı kurtaran yiyeceklerin olduğu bölüm :) Tüm zeytinyağlı sebzeleri denedim sayılır ama favorilerim Brüksel lahanası, taze fasulye, brokoli ve bamya oldu. Tabi ki süzme yoğurt ile yapılan yoğurtlu mezelere de bayıldım hemen hemen her öğün yedim...


İşte gördüğünüz gibi tatlılar çok kalitesizdi ve sunumu da çok kötüydü. Kazandibi, krem karamel, muhallebi ise tadına bakıp beğendiklerim arasında yerini aldı...


Yemeklerden sonra güzel karpuz bulursam 1-2 dilim yiyordum. Karpuzlar asla soğuk veya serin değildi. Sıcak karpuzu kim sever :(

Bu akşam Bodrum'a inmeye karar verdik. Yine güzel bir yürüyüş sonrası Bodrum Marina Yacht Club'a canlı müzik dinlemeye gittik. Bu akşam İstanbul Gelişim Orkestrası çalıyordu. Kaliteli müzik kulaklarımızın pasını sildi resmen. Otelde tüm gün abuk subuk bir sürü şarkı çalıyor herkes eğlensin diye ama ne müzik, havuzbaşında kitap okumanın imkanı yok!

23.00
1 kadeh Bacardi cola

Oradan ayrılıp bir İtalyan dondurmacısına gittik.

1 top karamelli dondurma

Otele dönüş...

Toplam 2,5 litre su

Günün değerlendirmesi :
Çok yürüdük çok yoruldum. Yarın erken kalkabileceğimi hiç sanmıyorum :(

27 Temmuz Çarşamba

Diyetisyen Serap Orak Tufan

www.kendinizeiyibakin.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...