28 Nisan 2012 Cumartesi

Merhabalar,


2 gündür yoğunluğum nedeni ile yazamadım. Ama az önce kendime tek şekerli bir Türk Kahvesi yapıp ekran başına blog yazmak için oturdum.

Aslında dün akşam 2 günümü yazacaktım ama internet bağlantısı çok uzun süre yoktu. Kısaca son 2 günümü özetlemek gerekirse: Perşembe ofisteki elektrik kesintisi nedeniyle saat 14.00'e kadar çalışamadığım için tüm randevuları Cuma günü aralara almam gerekti. Bu nedenle dün çok yoğun bir tempoda çalıştım. Ama Pazartesi günü çıkacağım tatili düşünürsek 100 kişiye daha randevu verebilecek bir performansla çalışıyorum. Enerji tavan yaptı ama yorgunluk açısından tükendim... Şu an bu haftaki son randevumu bekliyorum. O da bitince ara tatilim başlayacak :)
Bundan bahsettim mi hatırlamıyorum, bahsetmemiş olabilirim çünkü bu hafta Çarşamba gününe kadar vizemizin çıkmasını bekliyorduk. Çıkana kadar çok duyurmak istemedim. Ama Çarşamba vizemiz geldi ve Pazartesi Serap Paris'e giderrrr! :)

 Bu sezon çok yoğun çalıştım, yine ara bir tatile ihtiyaç duyuyorum. Takip edenler bilir, gezmeyi, farklı yerler görmeyi, farklı yemekler yemeyi çok seviyorum. Sanırım bu özelliğim babamdan geçti. Çünkü babam sağlam bir tır şöförüdür. Şu an yurt dışına çalışmıyor artık Antalya'da sabah gidip akşam geldiği normal bir işi var. Ama öncesinde 3 kıtada pek çok yere gitmişliği var. Hatta Avrupa'nın yol haritasını bile çizer :) Haliyle genlerimde bir seyyah etkisi taşıyorum.

Bir de babası tır şöförü olan insanların bir özelliğinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Bizler özlemeyi, beklemeyi ve sabretmeyi çok iyi biliriz. Yanımızdaki insanın hayatımızda olmadığında yaratacağı etkiyi çok fazla tecrübe ettiğimiz için bu konuda tükenmişliklerimiz vardır. O nedenle kendimden örnek vermem gerekirse evlenirken eşimin sürekli seyahat eden bir mesleğe sahip olmaması kriteri benim için 1.sırada yer alıyordu. Beraber gezeriz diye düşünmüştüm :) öyle de oluyor...

Neyse bu konudaki hislerimi ve deneyimlerimi yazsam roman olur...

Yurt dışı tatillerde beslenme açısından kendimi hiç kısıtlamam. Çünkü he denemek isterim hem de zaten o kadar çok yürünüyor ki yediklerimizin hepsini yakıyoruz. Ayrıca her zaman gidilen yerler olmadığı için tadını da çıkartmak gerekiyor. Danışanlarımın yurt dışı seyahatlerinde de oldukça esnek beslenme planları öneririm. Bu hafta tatile gitmeden önce hafif besleneyim diye düşünmüştüm ama akşamları badem ve kabak çekirdeği kaçırdım. Neyse gitmeden önce enerji olsun :)

Bu akşam da arkadaşlarımızla kebapçıya gideceğiz. Yine biraz kaçar ama porsiyonları kontrol etmeye çalışırım.


Bu da dün akşam ki yemeğim. İglo fish fingers, domatesli makarna ve eşimin yaptığı güzel salata...


Bu sabah kahvaltımı evde yapmadım ama sütümü içtim.

08.30
1 fincan süt (tam yağlı)

10.00
1 adet beyaz peynirli kepekli sandviç (Değirmen'den)

13.00
1 fincan tek şekerli Türk Kahvesi 1 adet kuru kayısı

Şimdilik bu kadar, dün akşam zeytinyağlı patlıcan yemeği pişirmiştim. İş çıkışı evde ondan yerim. Akşam da kebap...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

25 Nisan 2012 Çarşamba

25 Nisan Çarşamba 2012

Bugün blogumu online yazamadım ama sanırım geceye yetiştirebileceğim...

Dün akşam çok geç saatte kalorili yiyecekler yediğim için bu sabah kahvaltı yapmayacağım. Biliyorsunuz her zaman kahvaltı yaparım ama bugün sabah o kadar tok kalktım ki zaten canım birşey de istemedi. 
Ama sütümü içtim
09.00
1 fincan süt 

10.30
1 kupa kahve -ofiste


Öğle yemeğimi  Değirmen'den sipariş verdim.

13.00
1 kase kremalı tavuk çorbası
5 kaşık kıymalı patlıcan musakka
3 kaşık pirinç pilavı
1 kase cacık

Yemek oldukça yağlı geldi. Malum patlıcanlar kızartmaydı. Ben şimdi bunu yediğim için uzun süre tok kalırım.

16.30
1 kutu light Lipton ice tea şeftali (ayran hariç birşey içmeyi sevmiyorum ama yaz gelince veya çok serinlemek istersem ice tea içmeyi tercih ediyorum)

Yoğunluğum nedeni ile zaten aklıma yemek gelmedi, acıkmadım da. Ama biraz şekerim düştü.

18.30
1 küçük armut 

Ofisten 20.00'ye doğru çıktım. Bir de baktım asansörde bir duyuru var. Yarın 09.00-14.00 arası elektrikler olmayacakmış. Bu haberle şok oldum çünkü demek oluyor ki hem diyet yazıp basamayacağım hem de vücut analizi yapamayacağım. Eve gelir gelmez yarın ki randevularımın 14.00'e kadar olan üyelerime ulaşıp iptal etmem ve başka zamana almam gerekiyordu. Yalnız sıkıntı şu ki önümüzdeki 3 gün randevularımda çok az yer var. Neyse ki uygun olanlara aralarda randevu verdim. Artık Cuma günü yemek yemeye bile vaktim yok!


Eve geldim yemek de yok :( son 10 dakikada resmen bunalıma girdim. O kadar ki canım yemek yemek istemedi. Ben de eşim için istiridye mantarı pişirdim. Kendim için de bolca salata yaptım. Sadece salata ve ekmek yedim.

21.00
Büyük bir kase salata (marul, taze soğan, domates, salatalık, maydonoz, zeytinyağı, nar ekşisi, limon, balzamik sirke) 
1 yuvarlak beyaz ekmek

Eşim okuldan gelince ona bıraktığım salatanın bir kısmını yedi ama kalanını ben yedim. O kadar yıka, doğra uğraştım, taze taze otların, sebzelerin atılmasına asla gönlüm razı olmaz.


Muhteşem Yüzyıl'ı izlerken eşim bana meyve de hazırladı. Ellerine sağlık. Bu meyve hazırlama işinden çok üşeniyorum. Ama zaten blog da yazmam gerek. Bu gece 00.00 olmadan yayınlamaya gayret edeceğim.

22.30
10 tane çilek
5 tane yeşil erik

Şimdi Okan Bayülgen'in Kral Çıplak programını izliyorum. Aslında Harun Kolçak çıkacağı için açmıştım ama bir de Derya Köroğlu'nu görünce resmen mest oldum. Yeni Türkü'yü çok severim.  Hele Olmasa Mektubun!  Ne zaman dinlesem gözlerim dolar... 

Bu arada eşim bana Harun Kolçak'ın yeni cd sini aldı. Evinde ilk kasedi bile bulunan bir hayranı için olmazsa olmaz bir albüm olmuş. Herkese dinlemesini tavsiye ederim...

Eşime de buradan duyurayım bari Yeni Türkü'nün son albümünü de isterim :)

İyi geceler ...

Diyetisyen Serap Orak Tufan

www.seraporak.com
www.kendinizeiyibakin.com

24 Nisan 2012 Salı

Merhabalar,

Bugün de size Ulus'tan sesleniyorum. Yine online blog yazacağım. Şu ana kadar dünkü yazımı güncelliyor olduğum için bugüne yeni geçiyorum.

Bu sabah 06.40'da kalktım. Son 2 gündür saat 10.30'lara kadar uyuma saltanatım bitti. Ben eğer çalışmasam heralde öğlene kadar yatan insanlardan olurdum. Veya da hep çalıştığım için böyle olurdu diye hissediyorum. Uyku sen ne doyulmaz bir şeysin ya! Bu nedenle çocuk doğurmaktan çok korkuyorum. Tüm anneler uykusuz kaldığından bahsediyor. Sanırım uykusuz da kalırsam iğne ipliğe dönerim ben...

Arabada gelirken yine simit keyfimizi yaptık. Pembe termosumla kahve keyfi de tadına doyulmazdı. Pembe demişken benim renklerle aram çok iyidir. Rengarenk giyinmeyi severim. Hatta kullandığım objelerin de en renklileri hoşuma gider. Son dönem reklamlarda gördüğüm renkli Arçelik çamaşır makineleri aklımı başımdan alıyor! Bu aralar evdeki makineyi değiştirmek ve renkli olanını almak en çok istediğim şeylerden biri.

Üreticilere ve tüm firmalara sesleniyorum. Renkli ürün yapın. Kadınları kalbinden vurursunuz. Örneğin şu an kullandığım beyaz macbook'u ele alalım. Pembesini, lilasını veya turuncusunu yapsınlar 500 TL fazladan para vermeyi göze alabilirim :) Ben değil çoğu kadın bunu yapar. O nedenle tebrikler Arçelik, en kısa zamanda in love serinizden alacağım... Zaten evdeki makine en az 10-12 yıllık.

07.30
2/3 sokak simiti
6-7 dilim ince dilimlenmiş örgü peyniri
1 termos kadar kahve (tek şekerli)

Bir kupa daha kahve alıp blog yazılarıma devam ettim. Uzun süredir cevap veremediğim yorumları cevapladım. Anlayışınız için çok teşekkür ediyorum. Lütfen takip etmeye ve arkadaşlarınıza blogumdan bahsetmeye devam edin.

satt 13.00'deki randevumdan sonra Akmerkez'e gidip yemek yiyeceğim. Dönüşte yazarım...

13.00
2 adet kuru kayısı

Öğle yemeği için Akmerkez'e gittim. En üst katta ev yemekleri yapan Küçük Ev diye bir restorant var. Tavsiye ederim eğer ev yemeği yapma, yeme, bulma şansınız olmuyorsa ve bu civarda çalışıyorsanız tercih edebilirsiniz.


14.00
1/2 kase mercimek çorbası
2 adet etli biber dolması
1 bardak dolusu kadar yoğurt
1/2 yuvarlak ekmek

Saat 15.00'den sonra randevularım olduğu için ofise geri geldim.
Bu arada son 2 randevum verdikleri kilolarla beni çok mutlu etti. Bir tanesi 1 haftada 1,9 kg, diğeri de Londra seyahatine rağmen 1.1 kg vermiş :) Harikasınız bayanlar...

Şu an saat 16.36 ben kendime bir içecek alayım...


1 kupa vitaminli yeşil çayımı içerken çok önce aldığım ama henüz okumaya fırsat bulamadığım kitabıma da başladım. Eğer botanik ile ilgili biriyseniz, bitkilerin evrimleri konusuna çok farklı bir gözden bakan bu kitaptan hoşlanacağınızı düşünüyorum. Kitabın adı Arzunun Botaniği, yazarı Michael Pollan.


Son randevum iptal olunca ofisten 18.20'de ayrıldım ve Maslak'a eşimin yanına gittim. Yola 19.00'da çıktık Ataşehir'e varmamız 19.40 oldu. Fena değil bence...

Bu akşam arkadaşlarımıza yemeğe davetliyiz. Bostancı'ya gitmek üzere yola çıktık. Tabi ki önce tatlı almaya uğradık. Benim şekerim çok düştüğü için tatlıcının ikramı olan 1 adet şöbiyetin yarısını yedim. Diğer yarısını eşime verdim.

Özlem çok güzel yemekler ve mezeler hazırlamıştı. Kimse dokunmadan sofranın fotoğrafını çekeyim dedim. Artık her yemek öncesi benim bu fotoğraf çekme faslıma alıştılar :)


Özlem ve eşi Hatay'lı olduğundan yiyeceklerin ana maddeleri tam da bugün memleketten gelmişti, herşey çok lezzetliydi. Yaprak sarmasının asmaları bile kendi bahçelerindenmiş. Ne şanslı günümüzdeyiz :)

Gelelim neler yedim? Yemeğe saat 21.30'da başlayabildik, bu kadar çeşitli yemek için tabi ki çok geç bir saat ama saatlerdir aç olduğumdan herşeyden yiyeceğim. Sadece miktarını abartmayacağım.

İlk olarak sarma ve dolma olduğu için pilav ve ekmek hiç yemedim. Çünkü diğerleri pirinçli yemekler olduğundan bu saatte fazladan ekmek yemek doğru olmazdı. 


21.30-23.00
3 köfte kadar kıyma içeren tepsi kebabı
1 adet zeytinyağlı patlıcan dolması
6 adet zeytinyağlı asma yaprağı ve pazı sarması (önce 4 tane yedim sonra dayanamadım 2 tane daha yedim)
1,5 kaşık közlenmiş patlıcan
1 kaşık Çerkes tavuğu
1-2 kaşık havuçlu tarator
1 kaşık taze kekik salatası
4 kaşık karışık salata (yeşillik, havuç, kırmızı lahana, roka vs.)
Tadımlık humus ve acı biber ve kurutulmuş domates mezesi
3 yarım kadeh kırmızı şarap (kadehler küçüktü)


Masadan kalkınca sohbet sırasında tok olduğum halde yediklerime gelince...


23.30-01.00
1 adet fıstıklı sarma
4 adet çağla, 1 adet çilek
1/2 kahve fincanı kadar kabak çekirdeği


Malesef pek su içemedim :(


Yemeği çok geç yediğimiz için sindirim sorunu yaşıyorum. Bunu yarın telafi etmem gerek...


Diyetisyen Serap Orak Tufan

23 Nisan 2012 Pazartesi

Merhabalar,
Dünkü gibi bugün de blogumu yer yemez yazıyorum :)

Öncelikle ulusal egemenlik ve çocuk bayramımız kutlu olsun. Bugünlerde memlekette kutlanmaya değer miraslarımıza sahip çıkmalıyız. Büyük önder Atatürk'ü saygıyla anıyor ve kurduğu Cumhuriyet'e sahip çıkmak üzere bir yaşam tarzı kurduğumu belirtmek istiyorum. Kendi adıma belirtmem gerekirse benim için dindar bir nesil yetiştirmek önemli değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Atatürk Türkiyesi'nin değerlerine sahip çıksın, herkese saygılı ve onurlu bir birey olsun, iyi bir insan olmaya çalışsın yeter.


Şu anda Rumeli Hisarı'nda Fincan Cafe'deyim. Ve geç ama güzel bir kahvaltı yaptım. Biraz geç kalktık ve karşıya geçmemiz 11.30'u buldu. Çok trafik olduğu için arabayı park edebileceğimiz ilk cafede kahvaltı etmeye karar verdik.

Servis biraz geç ama mekanın manzarası bu sıkıntıyı telafi ediyor. Çünkü karşımızda erguvanların açtığı harika bir Kanlıca manzarası ve masmavi boğaz var...

Gelelim neler yediğime...


12.30
1/2 karışık menemen- içinde jambon, sucuk,sosis,kaşar peyniri vardı, sosislerini ayırdım sevmiyorum(dolu dolu 3 kaşık kadar)
3 dilim ekmek (üzerine kaymak ve bal sürdüm. Rutinimin dışında bir kahvaltı olduğu için bu fırsatı kaçırmadım)

1/2 ıspanaklı gözleme(diğer yarısını paket yaptırdım)
1-2 dilim domates ve salatalık
1 tane yeşil zeytin
1 bardak çay
10 tane buzlu badem


Şimdi de blogumu yazarken sade nescafemi içiyorum.

Buradan çıkınca dün gidemediğimiz Emirgan Parkı gezimizi yapmayı düşünüyoruz. Oradan da Sabancı Müzesi'ndeki sergiye gitmeyi planlıyoruz. Bakalım planlarımıza ne kadar uyabileceğiz? Şu an saat 13.20

...


Bu trafikte Emirgan Parkı'na ulaşmak ne mümkün! Trafikte dönüp dolanıp, zar zor ilerleyip bir yerlere varma çabasındayken eriştiğimiz ilk cafe de dinlenmeye karar verdik. Çünkü eşim trafikten ve sıcaktan çok bunalmıştı. Nerde olduğumuzu tam anlayamadık ama çay bahçesinin girişinde Şahin Tepesi yazıyordu. Burada bir kahve molası verip Anadolu yakasına geçmeye karar verdik.

15.00
1 fincan az şekerli Türk Kahvesi


Bizim Emirgan Parkı ve Sabancı Müzesi gezisi yine yalan oldu. Zaten İstanbul'da bir tatil gününde sadece 1 mekana gidebilecek enerjiniz, vaktiniz ve trafik şansınız oluyor. Bu güzel ve kalabalık şehirde yaşamanın bedeli ve hatta vergisi diyebiliriz. Bir kez daha bir tatil günü sahil tarafına gelmemeye yemin ederek ayrıldık. Neyse ki trafikte bile kalsak etrafta keyfine varılacak doğal güzellikler vardı...

Burdan ayrılıp yola çıktık, Maslak'tan devam ederek 1. köprüden geçtik. Köprüde hiç trafik yoktu!! Tüm şehir sahil taraflarında olduğu için köprü bomboştu. Önce Kadıköy'e eşimin ailesine uğradık. Biraz da onlara zaman ayıralım dedik..

16.00
1 bardak çay
1 minik ekler pasta


Sonra da arkadaşımız Dilek'e gittik. En güzeli ev gezmesi yapmak aslında, ne trafik gürültüsü ne kalabalık. Kafamız şişmiş resmen. Sabah ki huzur duygusundan eser kalmadı :(


18.00
1 porsiyon mantı (üzerine 1 kaşık yağ döktüm, diyetteyseniz yağsız yiyebilirsiniz)
4 kaşık çoban salata (eşim yaptı,her zamanki gibi harika)
1/2 dilim ekmek (salatanın suyuna batırdım, 3 lokma kadar)

Dilek'e ne zaman gelsek resmen yerleşiyoruz :) sohbet, muhabbet derken vakit nasıl geçiyor anlamıyoruz. Eşimin 20 senelik en yakın arkadaşıdır. Eşimle beni tanıştıran ve evlenmemize vesile olan kişidir kendisi. Bir anlamda ikimizin de başını yaktı diyebiliriz :)) çünkü hem eşim hem ben hiç evlenmeyi düşünmüyorken bir de bakmışız 4 ay içinde evlenmişiz!!


19.00
1 bardak Efes bira (bu şişe bu sezon çıkmış, ben tat olarak bir fark göremedim, sanırım sadece bahara özel ambalaj, tamamını ben içmedim. Dilek ile paylaştık)

20.00
1 adet kivi
4 iri çilek


20.30
2 top karamelli dondurma

Sürekli birşey yiyerek tam bir tatil akşamı yaptık :)

Eve dönünce blog yazmaya üşendiğim ve eşimle vakit geçirmek istediğim için tembellik yaptım. Yarın için yemek yapmaya da gerek yok, yarın akşam arkadaşlarımıza yemeğe davetliyiz. O nedenle yemek de yapmadım. Biz de film izlemeye karar verdik. Benim seçimim Amelie oldu. Bu filmi çok severim. Ayrıca Paris'te geçtiği için de bizi moda sokar diye düşündüm :)

Biletlerimizi aldık. Kısmetse, vizemiz çıkarsa 30 Nisan'da Paris'e gidiyoruz. Bu tatile çok ihtiyacım var...

Evde sadece bir kupa rezene çayı içtim, 1 parça da çikolata yedim.

Bu günlük de bu kadar... Malesef ipadimin şarjının bitmesi nedeni ile tam olarak online olamadı ama olsun.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

22 Nisan 2012 Pazar


Merhabalar,
Bugün farklı bir yazım türü ile günümü paylaşacağım. Şu an evdeyim ve çıkmak için hazırlandım. Yanıma ipadimi ve multivınımı alıp gittiğim yerlerden günlüğümü yazmaya devam edeceğim. Bir çeşit online blog yani, bakalım becerebilecek miyim? :)



Şu ana kadar 10.45'de kalktım ve kahvaltı hazırladım. Eşim harika bir omlet yaptı. Gerçekten çok lezzetli olmuştu. İçine 3 çeşit peynir, sucuk,yumurta ve üzerine maydonoz koymuş. Mutfakta erkek hareketi sonuna kadar desteklenmelidir. Yemek yapan erkek candır! :)


11.20
1/4 omlet sonrasında 1/8 parça daha
3 dilim beyaz ekmek
1 adet yeşil zeytin
4-5 dilim domates
3-4 dilim salatalık
2 yaprak kuzu kulağı
1 fincan çay

Sofrayı ve evi topladım. Sonra güzel bir duş yapıp hazırlandım. Birazdan evden çıkacağız. Benim planlarıma göre önce Van Gogh sergisine, sonra da Emirgan Parkına gideceğiz. Yazmaya gittiğimiz yerlerden çıkınca ve birşeyler yiyince devam edeceğim. Ancak fotoğrafları eve varınca ekleyebilirim sanırım çünkü ipadden fotoğraf eklenmiyor.

Sanırım 10 dakika sonra çıkarız. Saat 13.40

...


Şu an Van Gogh sergisinden çıktık ve Karaköy trafiğindeyiz. Trafikten gözümüz korktuğu için Emirgan'a gitmekten vazgeçtik. Çünkü bu akşam FB-GS maçı var. Eğer eve vaktinde yetişemezsek hasta Fenerli olan kocam kafayı yiyebilir.

Karnımız da acıktı ama trafik çok fazla. Belki de Beşiktaş'ta sahilde bir yerlere takılıp eve öyle gideriz. Henüz belli değil...

Bu arada sergi çok güzeldi. Müzik de harikaydı. Yaratılan atmosfer sizi resmin, renklerin ve sanatçının ruh halinin içine çekiyor. 15 Mayıs'a kadar gidebilirsiniz. Tam 15, öğrenci 8 TL.

...


Daha fazla trafiğe kalmadan Anadolu yakasına geçmeye karar verdik. Bütün akşam evde eşimle maç izlemek istemediğim için beni İkea'nın yanındaki Bu Yaka Avm'ye bırakmasını rica ettim. 17.30 civarında Bu Yaka'ya geldim. Kısa bir tur attıktan sonra karnım çok aç olduğu için Midpoint'e girdim. Avm hakkındaki ilk izlenimime gelince güzel bir yer olmuş, biraz sonra gezdiğimde daha çok fikrim olacaktır.

Kendime jest yapıp ızgara deniz mahsulleri ve beyaz şarap siparişi verdim. Harika bir yemek geldi. Çok mutlu oldum:)


17.50
Izgara deniz mahsulleri(1/2 levrek fileto, 2 şişte toplam 6 adet karides ve 4 yarım parça kalamar içeriyordu. 1 parça kalamar hariç hepsini yedim. Ayrıca tabakta soya sosunda sotelenmiş lahana, haşlanmış patates, roka, kuru soğan ve sos da vardı. Sosun yarısı ve kuru soğan hariç diğerlerini de yedim)
1/2 yuvarlak ekmek
1 kadeh beyaz şarap


Yemek çok güzeldi. Blogumu güncelledim ve gezmeye devam edeceğim...

...

Tüm Avm'yi gezdim. Tabi ki her mağazaya girmedim. Ama tüm katları gezdim. Biraz alışveriş yaptım. Sonra taksiye binip eve geldim.


22.30
1 kase çilek
14-15 tane badem

Şimdilik bu kadar bireyler daha yersem yazarım. Yarın da aynı tarzda online yazmayı düşünüyorum.

İyi geceler :)


Diyetisyen Serap Orak Tufan

7 Nisan 2012 Cumartesi (54,2 kg)

7 Nisan 2012 Cumartesi


Bugün önemli bir gün çünkü akşam flamenko hocam ve arkadaşlarla İspanya'nın en iyi flamenko dansçısı olan Joaquin Grilo gösterisine gideceğiz. O nedenle bugün her türlü kaprisi çekecek gücüm var. Aklım akşamki gösteride :)

Kahvaltımı evde hazırladım ama sadece sütümü içip çıktım.

08.30
1 fincan süt

Yine yaptığım tostu yanıma aldım.

10.00
1 kupa kahve
Kaşarlı tost

13.00
2 adet kuru kayısı


İş çıkışı hem çok aç,hem de çok yorgundum. Kendime güzel bir yemek ısmarlayayım dedim. Haftasonu tatilim başladı, akşama da güzel bir gösteriye gideceğim. Daha ne olsun...
Palladium'a gittim ve Midpoint'e kuruldum :)


15.30
Somon ızgara (oldukça büyük bir porsiyondu ama ben çok açtım, tamamını yedim)
1 adet küçük haşlanmış patates, roka, 2 kaşık kadar sos-yoğurtlu ve mayonezliydi. Somonun altında 6-7 kaşık dolusu ıspanak ve lahana sotesi vardı, sanırım tereyağda çevrildiği için tadı harikaydı. Yani bu yemek benim için tam bir ziyafete dönüştü!
2 kadeh beyaz şarap
Hiç ekmek yemedim

Yemeğimi yerken eşim de geldi, o da bir tatlı sipariş verdi. Onun tatlısından sadece 1 çatal yedim. Böyle bir yemek ve şarap keyfinin ardından ağzımın tadını tatlıyla bozamam...

Biraz Palladium gezisi yaptıktan sonra eve gelip üzerimizi değiştirip yola çıktık. Yine pembe termosumla yanıma kahvemi aldım..


Eşim çok istediğim için bana Harun Kolçak'ın cdsini hediye almış, arabada giderken dinledik. Harun Kolçak'ın sesini çok severim. İçim huzur doldu, ortaokul yıllarıma döndüm...


Çok tok olduğum için gösteriye kadar acıkmadım ama çıkışta acıktığımız için Taksim'e gidip birşeyler yiyelim dedik ama tüm otoparklar dolu olduğu için Ataşehir'e döndük. Şampiyon Kokoreç'e gittik. Bu saatte külliyen zarar, kalorili, lüzumsuz ama güzel şeyler yemeye tabi ki!


23.00
2 adet midye dolması
4 parça midye tava
yarım ekmek kokoreç (yani çeyrek sayılır, diğer yarısını yemedim)
işte bu tamamen gereksizdi
1 kutu ayran

Hazımsızlık ve pişmanlıkla eve döndük, üstelik yarın ki brunch aktivitemizi de düşününce keşke bu saatte sadece çorba içip eve dönseydik...


Uzun süredir tartım sonucumu vermemiştim çünkü tartılmayı unutuyorum. Ya tokken aklıma geliyor, ya yoğun olduğum için üşeniyorum falan derken bugün iş çıkışı tartıldım. Ölçüm sonucumu gururla yayınlıyorum. Bugün bu kadar kalorili beslenmemin bir nedeni de kilomu beğenmem oldu tabi :)

Kısaca özetleyecek olursam 54,2 kg ve yağ oranım %19.8 çıktı. Geçen seneye göre 1 kg daha düşüğüm. Ve yağ oranım daha az. Son 1 yılda neler yediğimi gördünüz. Kimi zaman fazla kimi zaman az yedim. Ama her zaman çeşitli ve dengeli beslendim. Bunu siz de başarabilirsiniz. Takip etmeye devam edin...

Toplam 1 litre kadar su, bugün az içtim

7 Nisan 2012 Cumartesi

Diyetisyen Serap Orak Tufan

6 Nisan 2012 Cuma

6 Nisan 2012 Cuma

Evden çıkmadan 1 fincan sütümü içtim. Tostumu yaptım ama yemeye vakit olmadığı için yanıma aldım.

09.00
1 fincan süt


10.00 civarı
1 kupa kahve
Kaşarlı tost (çok tahıllı Doygun ekmek ile yapılmış)
Bu tostu tek seferde yiyemedim. Üst üste randevular olduğu için her randevu arasında birer lokma aldım.

Bugün öğle yemeğimi evden getirdim. Dün akşam yaptığım hafif yemeğimden bu günümü de kurtaracak kadar kalmıştı.


13.30
Biraz haşlanmış brokoli (1 kupa kadar hacimde)
1 kase dolusu salçalı makarna (tabi ki Barilla)
2-3 kaşık yoğurt

Düşük kalorili ve yüksek hacimli bir öğün olduğu için uzun süre tok kaldım. Hem de miktar olarak gözümü de doyurmuş oldu.


Bugün 2 saatlik bir boşluğum var. Eşimin kız kardeşi Dilşad ve henüz 40 günlük kızı Aslı ofisime ziyarete geldiler :)

15.30
1 fincan tek şekerli Türk kahvesi

Aslı'yı 1-2 saat kadar kucağımda taşıdığım için o gün kollarım ve bileklerim çok ağrıdı. Aslında çok hafif ama ben dikkat edeyim diye galiba çok kastım kendimi :) İşte Aslı prensesimiz bu ufaklık...

19.30
1 adet Thin Think gofret


Eve gidince kendime pratik bir yemek hazırladım. Annemin önceden hazırladığı köfteleri çıkarıp pişirdim. Babamın gönderdiği Ajvar sosumla beraber yedim. Bu sos yani aslında bir meze denilebilir tam benlik birşey. İçinde yoğun olarak kırmızı biber, közlenmiş patlıcan, çok az sarımsak ve baharatlar var. Acı değil tam tersi kırmızı biber nedeniyle tatlı.


Kalorisine bakmadım, ama fazla yağlı birşey değil gibi. 2 dilim ekmeğin üstüne sürdüm...

20.30
4 adet ızgara köfte
2 dilim beyaz ekmek üzerinde ajvar sos (her ekmeğim üstümde 1-2 kaşık kadar var)
1 bardak ayran


Hastanede yatan kayınvalidemin canı geçen hafta mercimek köftesi istemişti. O nedenle bu akşam yapmam gerek. Yarın eşim ziyaretine gidecek. Kendim gidemesem de köfteleri göndereceğim...

Tabi ki yaptıktan sonra sadece 1,5 tane mercimek köftesi yedim gerçekten bu işte başarılıyım :)

22.30
1,5 tane mercimek köftesi

Sonra tv izlerken birşeyler atıştırmaya devam ettim...


23.00
15 adet kadar çağla (tuza batırmadan yedim)
2 top kadar light dondurma (bunu eşim almış, çok yediği için kızdığımdan dolayı light olanını almış. Bence tadı çok kötü!)

Dondurmayı yediğime bin pişman oldum çünkü asla light dondurma yemem, tadı hiç güzel değil. Ağzımdan tadı gitmedi :(

Yarın yoğun bir gün ve ben geç yatıyorum. Malesef midem dolu yatıyorum, böyle zamanlarda kesin kötü rüya görüyorum.

Toplam 1,5 litre kadar su

6 Nisan 2012 Cuma

Diyetisyen Serap Orak Tufan

5 Nisan 2012 Perşembe

Her sabah olduğu gibi sallana sallana hazırlandığım için evden sadece sütümü içip çıktım, kahvaltımı ofisteki yiyeceklerle yapacağım...

08.30
1 fincan süt


09.40
1 kupa kahve (kahve içmeden başlayan gün hayattan sayılmaz bence!)
2 dilim ruşeymli ekmek ile yapılmış 2 dilim kaşar peynirli sandviç (ofise çok yakın halk ekmek bayi var 1 paket alıp buzdolabına koyuyorum)


Hala ayılamadığım için bir kahve daha!

11.30
1 fincan Türk Kahvesi (her zaman tek şekerli)

Yine öğle yemeğim Değirmen menüsü


13.00
5-6 kaşık çoban kavurma (benim kaşık ölçüm baya dolu doludur, silme kaşık ölçüsünden bahsetmiyorum, dün proteinli öğünüm olmadığı için bugün eti tercih ettim)
2 kaşık pilav
2 kaşık salata

Çooook yoğun bir öğleden sonra bittiğinde 17.30 civarı ofisten ayrıldım. Mebizz Kuaför çok yakın olmasına rağmen vakit bulup gidemiyordum. Akşamki flamenko kursum hocamız Melis'in hasta olması nedeniyle iptal olduğundan ben de saçımı boyatmaya gittim. Normalde hala her Perşembe akşamı dansa gidiyorum. Bu arada karnım aç ama dayanacağım...

18.30
1 fincan kahve (süt tozu ve tek şekerli)

Kuaför çıkışı Migros'a uğradım. Saat 20.00 olduğundan hızlıca bir tur attım ve sadece yoğurt ve brokoli alıp çıktım. Bu sefer yoğurt yapmayı ihmal ettiğim için hazır almak zorunda kaldım ama çoooook uzun zamandır yoğurdumu kendim mayalıyorum.


Öğlen et yediğim için akşam karbonhidrat ve sebze yemem doğru olurdu. Ben de öyle yaptım. Yemeğim hazır olduğunda saat 20.45'di. Kim demiş saat 18.00'den sonra birşey yenmez diye? Benim 20.30'dan önce yemek yediğimi gören oldu mu? Bu saçmalıklara inanmayın. Önemli olan gün içinde ne kadar yediğiniz ve yediğiniz şeylerin türüdür. Sağlıklı beslendiğiniz sürece her zaman daha özgürsünüzdür...

21.45
1 kase dolusu salçalı makarna
1 kase dolusu haşlanmış yağsız ama tuzlu brokoli
3 kaşık yoğurt

Blog yazma görevimi bu aralar her akşam aksatmadan yapıyorum ki birikmesin diye. Birikince işin içinden çıkamıyorum...


22.30
6 adet badem
1/2 muz ve 1/2 elma


Eşime kocaman bir kase mısır patlattım ama ben yemedim diye sevinirken kasenin dibinde kalan yağlı tuzlu 1 kupa dolusu patlamış mısırı tam da yatmadan yedim! Afiyet olsun bana, yatmadan önce hiç hoş olmadı...

Toplam 2 litreye yakın su

5 Nisan 2012 Perşembe

Diyetisyen Serap Orak Tufan
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...