30 Kasım 2015 Pazartesi

Sabah 09.00'da kalkma özgürlüğüne sahip olduğum için şükürler olsun Allahım! Bunun için iş hayatımda çok çalıştım ve buna uygun harika da bir mesleğim var. Beni bu günlere taşıyan kötü patronlara, kötü arkadaşlara selam olsun, siz olmasanız hayatta ne yapmak istediğimin farkına varamaz ve gücümü test etme şansım olmazdı. İyi ki varsınız :) herkese iyi haftalar…

İnci dün 01.00'e doğru uyuduğu için sabah da hep beraber geç kalkıyoruz tabi ki. Uykusuz anneler sabredin. Gece boyunca aralıksız uyuyacağınız günler de gelecek. Anın tadını çıkarın :)

Sabah 1 bardak süt eşliğinde küçük bir kaşarlı tost yedim. Tostuma yağ sürmüyorum ama normal yağlı kaşar peynir kullanıyorum. O nedenle böyle sade de lezzetli oluyor.

Ofise geçince 1 fincan Türk kahvesi içtim. O sabah kafasıyla 3 yudumda bitti :(


Öğle yemeğimi her zamanki gibi geç yedim. 15.00 civarı eşimle Palladium'a gittik ve Burger House'da burger yedik. Ben 1 tane Cheeseeburger yedim, yanında 1 kutu ayran içtim. 2 tane de patates kızartması yedim.


Yemek sonrası 1 kupa Americano içtim. Bu sefer yanındaki kaşık çikolatayı da yedim.

Ofise dönünce eve gidene kadar başka birşey yemedim. Zaten acıkmadım da.


Eve gelince dünden kalan yemeklerden yedim. Yaklaşık 10 tane fırında hamsi, 6 kaşık karnıbahar salatası, 2 kaşık makarna ve 2 kaşık da kabak yemeği yedim. Hiç ekmek yemedim. Ama sonra İnci'nin tabağında kalan mantıları yedim. Başka bir yemek olsa belki kalanını yemezdim ama mantı söz konusu olunca çatlayacak kadar tok da olsam illa ki yerim, hayatta atılmasına dayanamam…


Yemekten sonra 1 fincan Lipton ekinezyalı kış çayı içtim. 


Bu satırları yazarken de yarım kadehcik kırmızı şarap içiyorum, ohhh keyfim ;) İnci'yi de 21.30'da uyuttum.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

29 Kasım 2015 Pazar

1 haftalık aradan sonra yine merhaba! İncili hayatımda zaman zaman dağıldığım için artık blogun aksamasına alıştığınızı biliyorum ama hak verirsiniz ki günlük blog yazman için bazı günler hiç uygun olmuyor. Zaman olmadığı gibi bazen psikolojik olarak da yeterli olmuyor insan. Hele 2,5 yaşında "terrible 2" çağında çocuğu olan biri için zaten hayat yeterince dağılmaya müsait oluyor. Yine iyi bile yönetiyorum hayatımı, kendime bir alkış :)

Geçen hafta o kadar cinlendim, dellendim ve tükendim ki İnci'yi bu hafta dövmediysem bir daha dövmem herhalde o derece yani!!! Çocuk dövmeye tabi ki karşıyım ve asla da dövmem ama insanı o noktaya getiriyorlar inanın! Tüm kayışların koptuğu, tüm vidaların gevşediği ve filmin koptuğu bir haftayı atlattığım için çok mutluyum…

Aslında beslenme bakımından çok kötü bir hafta değildi. Sağlıklı beslendim diyebiliriz ama malum günler nedeniyle 1 kez profiterol krizi yaşadım, yedim ve rahatladım :) 1-2 akşam da Martini Rosso içtim. Aslında tatlı içecek sevmem ama evde bu vardı.

Gelelim bugün neler yediğime…


Sabah 11.00 civarı kahvaltı yaptım. Bana göre bol, eşime göre az sucuklu bir omletin 1/3'ünü ben yedim. Eşim her zamanki gibi çok güzel yapmıştı. Yanında 4 tane sele zeytini, salatalık, 3 tane közlenmiş çarliston biber, 2 dilim tam buğday ekmeği yedim. 1 bardak da şekersiz çay içtim.


Bugün hava nedeniyle evde pinekleme günü yapmaya karar verdik. Kahvaltı sonrası bir keyif çayı içtim. Sonra 1 fincan da hazır kahve içtim.

Karnım acıkınca 1 tane muz yedim. Haftasonu öğün saatlerim bozulduğu için genelde 2 öğün gibi yiyorum. Bir ara İnci uyurken 1/2 dilim ekmek ve biraz beyaz peynir yedim.


Akşama balık var! Hazır balık mevsimi iken değerlendirmek gerek. Ataşehir'deki balıkçımızdan kilosu 8 TL ye hamsi aldık. Fırında, hiç yağ koymadan sadece tuz ekleyerek pişirdim. Yanında roka-kıvırcık salatası, patates salatası ve karnıbahar salatası vardı.




20-25 tane hamsi yemişimdir. Fotoğraftakinin 2-3 katı kadar roka-kıvırcık salatası yedim (biraz fazla yapmışız), hiç ekmek yemedim onun yerine biraz patates salatası yedim. Bir de bol nar ekşisi sebebiyle rengi tuhaflaşmış ama lezzetli karnıbahar salatamdan 5-6 kaşık kadar yedim. Balığıma da bol limon sıktım.

Yemekten sonra şekersiz bir Türk kahvesi ile beraber 1 tane Luppo sufle yedim. İlk kez yedim, oldukça güzelmiş. Bütün bu kaçamaklar hep eşimin yüzünden oluyor. Alıp geliyor sonra yiyoruz.



Akşam devam ediyor, İnci 00.00'dan önce uyumaz. Bakalım nasıl devam edeceğim?

Yatmadan önce 3 kaşık yulaf ezmesi koyduğum ev yoğurdumdan yedim. Çok acıkmıştım, dayanamadım :)


Yulaf ezmesi Eti Lifalif

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

22 Kasım 2015 Pazar

Bir Pazar günü daha geldi çattı, dışarıda şiddetli lodos olması sebebiyle ev dışında bir aktivite yapmak mümkün olmadığı için haftalardır ertelediğim yazlık-kışlık kıyafetlerin dolap değişimi işimi bugün halledeceğim. En sinir olduğum işlerden biri olduğu için bu güne kadar sallamıştım. Artık kış iyice geldi çattı, daha fazla erteleyemeyeceğim hep aynı şeyleri giyip duruyorum.


İnci ve babası markete gidip dönmek bilmediler. O nedenle geç kahvaltı yaptım. Saat 11.30'u buldu. 2 dilim tam buğday ekmeği, 1 yumurta sarısı, 1 dilim kaşar, 1 dilim beyaz peynir, domates, salatalık, 1/4 simit ve 2 yarım parça da ceviz yedim. 


1 fincan kahve içip işime başladım. Çok uzun sürdüğü için arada acıkınca mola vermek zorunda kaldım. Ayrıca zaman zaman İncişle de ilgilendim. Sürekli bir iş yaptım yani. Evde yemek yoktu, yapmaya vaktim de yoktu o nedenle arada sucuklu-kaşarlı bir tost yedim.

Sonra 1 tane de muz yedim.


İşim bitince akşam yemeği için pratik olsun diye makarna yaptım. İnci sade yedi, ben karidesli, eşim de peynirli. Damak tadlarımız birbirinden farklı :)


Karides olarak İkea'dan aldığım dondurulmuş minik karideslerden 1 avuç kullandım. Çok az acılı salça ile zeytinyağlı bir sosta pişirdim. Kaşık sayısı veremeyeceğim kadar çok makarnanın üstüne karideslerimi ekleyip afiyetle yedim. Bugün bu ödülü hak ettim :)


Akşam 1 fincan tek şekerli Türk kahvesi içtim. Çok az da nar yedim.

İnci gece 00.30'da uyuduğu için asap bozukluğumu ve tükenmişliğimi bastırmak için geçen akşamki gibi küçük bir kase çekirdek yedim. Huzur içinde yattım :)

Bugün biraz karbonhidrat ağırlıklı oldu ama olsun dün de bol sebze yemiştim.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

21 Kasım 2015 Cumartesi

Yoğun bir Cumartesi günü için sabah kahvaltıda yine kaşarlı tost yedim, normalden biraz daha büyüktü. Yanında 3-4 tane de siyah zeytin yedim. Süt yoktu içmedim.

Üst üste randevularım olduğu içim kahvemi biraz geç içtim. Günün en güzel şeyi de bir danışanımın Portekiz'den getirdiği yemek kitabı oldu. Farklı ülkelerin yemek kitaplarını biriktirmeyi çok seviyorum. Kendim çok fazla ülke görmediğim için çeşit çeşit alma imkanım olmuyor ama danışanlarım sağolsun henüz gitmediğim ve hatta belki de asla gidemeyeceğim yerlerin kitaplarını getiriyorlar. Babam da çok ülke gezdiği için o da her seferinde getiriyor. Bir de bu tarifleri deneme zamanım olsa süper olacak.

Öğle yemeğimi çok geç yiyebildim. İş çıkışı eşim İnci ile beraber beni almaya geldi. Arabaya bindiğimde ağlamaktan çıldırmış bir İnci, çaresizlikten dibe vurmuş bir baba buldum. O nedenle eve gelir gelmez ilk işim İnci'yi uyutmak oldu. Uykusu gelince tamamen kayışı koparıyor!


Saat 15.30 gibi bol kırmızı lahana salatası, 5-6 kaşık pirinç pilavı ve 3-4 kaşık da bezelye yemeği yedim. Tam dinlenme moduma girmişken İnci çığlık çığlığa uyandı ben de onu alıp yatağıma gittim. Beraber biraz uyuduk, bana da çok iyi geldi :)


Akşam yemeğinde hafif yemek istiyorum çünkü gece İnci uyuyunca biraz kaçamak yapabilirim. Bolca brokoli haşladım. Sonra zeytinyağı, ev yoğurdu, pul biber ve nane ile bir sos yaptım. 1 dilim tam buğday ekmeği ile beraber bol yoğurtlu brokoli yedim. Sonra çok az da yeşil salata yedim, eşim kendine yapmıştı.


Akşam yemeği sonrası 1 fincan hazır kahve içtim. Başka birşey yemedim. O nedenle de gece acıktım ama planladığım gibi cips ve bira kaçamağı yaptım. 1 kutu birayı ve 1 paket yağı azaltılmış cipsi eşimle paylaştık :)

Bu gün de bitti. Sizin Cumartesiniz nasıl geçti? Neler yediniz bakalım?

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

20 Kasım 2015 Cuma

Bu sabah biraz geç kalkma şansım oldu. Zaten dün yine İnci geç uyuyunca ben de 01.00'den sonra yatabilmiştim.


Bu sabah daha geniş vaktim olduğu için eşimin yaptığı omletten yedim. Bol peynirli ve 3 yumurtalı olan bu omletin yarısından daha az yedim. Çoğunu eşim yedi. Yanında da 1 dilim ekmek yedim. Süt yoktu.


Ofise geçince 1 kupa kahvemi içtim. Bu fincanım da Secdus'un tasarımı. Tam sevdiğim sonbahara göre…

Saat 14.00 sonrası öğle yemeği için bir dostumla dışarı çıktım. Ofise gelirken kendi gibi güzel hüsnüyusuf çiçeklerinden getirmiş. Onu görmek bana çok iyi geldi. Bazı insanları çok sık göremeseniz de hayatınızda çok önemli bir yeri olduğu için her görüşmeniz bayram gibi olur ya benim için de öyle…

Brandium'daki Foodies Cafe'de oturduk. Tabağımdaki tavuklu quesadilla'nın 1/2 sini yedim. Kremasız olduğu için çok güzeldi. Biraz avakadolu sos ve turşu da yedim.



Sonra 1 fincan da capuccino içtim ve yanındaki 2 top çikolatalı kek ikramından da yedim.



Ofise döndükten sonra 1 fincan Doğadan gingkolu yeşil çay içtim.



Akşam yemeğinde pirinç pilavı, bezelye yemeği, mantar sote ve dün geceden yaptığım kırmızı lahana salatası vardı. Pilavı Semra, diğer yemekleri de Emine Hanım yaptı.



4 kaşık pirinç pilavı, 3 kaşık bezelye yemeği, 3 kaşık mantar sote ve biraz bolca kırmızı lahana salatası yedim. Benim gibi troid hastası olanların bazı besinleri yerken sıklığına dikkat etmesi gerekiyor. Örneğin karnıbahar, kırmızı lahana, beyaz lahana, kara lahana, brüksel lahanası ve brokoli guvatrojen maddeler içerdiği için troid bezi hastalıkları olan kişilerin sık ve fazla yememesi gereken yiyeceklerdir. Ama ben çok sevdiğim için dayanamıyorum, özellikle kışın biraz fazla sıklıkta yiyorum.

Yemekten sonra Berra'nın yaptığı 1 fincan Türk kahvesi içtim.


Hüsnü yusuf çiçeği
İlerleyen saatlerde 1 tane mandalina ve 1/2 elma yedim.

Gece geç yetınca yine çok acıktım. Tam yatmadan önce küçük 1 dilim kek yedim :(

Bu arada blogumda bir çekiliş duyurdum. Eğer dikkat etmediyseniz bu linke tıklayın. Ebeveynler için ilkyardım eğitimi kazanma şansınızı deneyin.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

19 Kasım 2015 Perşembe

Bu gece iyi uyudum çok şükür ama bana uyku yetmiyor yahu, İnci uyanınca onu yanıma aldım biraz da  yatakta koklaştık yine :) günün en güzel anları…

Bu sabah 1 bardak süt eşliğinde yine simitle yapılmış kaşarlı bir tost yedim.

İnci bugün hiç sorun çıkarmadan uğurladı beni. Ofise gidince 1 fincan Americano içtim. Bu sabah 3 tane randevum son anda iptal olunca yoğunluğum azaldı. Öğle yemeği için de Batı Ataşehir'e geçtim. Eşim ve arkadaşları ile buluşup yemek yedik. Bugün ilk kez Batı Ataşehir'deki Locale Cafe'ye gittik. Ben bir ıspanaklı-mantarlı krep siparişi verdim. Dev bir porsiyon geldi! Bu gördüğünüz tabak tepsi kadardı. Krebin üzerinde en az 3 dilim peynir vardı. İçi de çok kremalı ve beşamel sosyuydu. Yerken güzel güzel yedim ama akşama barsaklarım fena halde bozuldu maalesef :( sanırım bana ağır geldi. Krebin tamamını yedim. Sadece 1-2 tane patates kızartması aldım ve salatanın da yarısını yedim. Birşey içmedim.


Sonra Küçükyalı'da oturan kayınpederime uğradık ve tekrar ofise döndük. Gelince sadece bir bitki çayı içtim. Lipton'un geçen yıl çıkardığı Güneydoğu Efsanesi türünden içtim. Farklı bitki çayları denemeyi seviyorum.



Eve gelince sade bir akşam yemeği yedim. 1 kepçe mercimek çorbası, 6-7 kaşık karnıbahar yemeği, 1 çay bardağı kadar ev yoğurdu, 1 kaşık pirinç pilavı ve 1 dilim de ekmek yedim.



Yemekten sonra 1 fincan şekersiz Türk kahvemi de içtim. Sonra da 2 tane mandalina yedim.



İnci 22.00'de uyudu. Ben de hemen bilgisayar başına geçtim. Yatana kadar başka birşey yememeye çalışacağım. Bakalım…

Malesef saat 00.00'dan sonra bunun gibi 2 küçük kase çekirdek yedim. Azıcık pişmanım, aldığım kaloriden ziyade kendime verdiğim sözü tutamadığım için. Neyse ki fazla yemedim. Ama tuzlu olması yarın sabah için ödem sebebim olacak :(


Bu arada blogumda bir çekiliş duyurdum. Eğer dikkat etmediyseniz bu linke tıklayın. Ebeveynler için ilkyardım eğitimi kazanma şansınızı deneyin.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-

Öpünce Geçmeyen Uflar İçin İlkyardım Eğitimi


Merhaba Blog sakinleri,

Sizlere küçük bir promosyon süprizim var. Yapacağım çekilişle1 kişiye ilk yardım eğitimi veriyoruz. Verdiği bilgilere güvendiğim bir arkadaşımın tamamen kendi girişimi olan bu faydalı eğitimi kaçırmamanızı tavsiye ederim.

Eğitim İstanbul Anadolu yakasında Kozyatağı'nda Pürneşe Parti Evi'nde yapılacaktır. Eğitim verecek danışman Deniz Karadeniz Sezgün'dür.



Eğitimle ilgili ayrıntıları yazının devamında okuyabilirsiniz. Bu postun altına "çekilişe katılmak istiyorum" yorumunu yapmanız yeterlidir. Çekiliş sonucu 23 Kasım Pazartesi günü açıklanacaktır. Sizden ricam bu postu yakın çevrenizle paylaşıp ilkyardım eğitimi konusunda birçok insana bilgi ulaştırmanızdır. Malesef ki şu an İstanbul'da olan bu eğitim için sadece İstanbul içindeki takipçilerim faydalanabilir veya yakın illerde iseniz o gün eğitime de gelebilirsiniz. Günübirlik bir gezinti de olur.



Bebeklerde ve Çocuklarda

“Öpünce Geçmeyen Uflar” için İlkyardım Eğitimi

Eğitimin Amacı:

Bebeklerin ve çocukların başına gelebilecek en ufak kaza bile doğal olarak ebeveynlerin kâbusudur. Ne yazık ki, böyle bir durumla karşı karşıyayken çaresiz kalmak, paniğe kapılıp geç tepki vermek, hatta istemeyerek yanlış bir şeyler yapmak mümkün olabilmektedir.
Ne kadar dikkatli ve bilinçli olursanız olun çocuğunuzun başına gelebilecek tüm kazalardan onu korumanız çok zor. Ancak kaza durumunda doğru ilkyardım uygulamalarını yapabilirseniz ciddi yaralanmaları ve hayati tehlikeleri önleyebilir, çocuğunuzun kolayca iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz.
Doğru şeyleri yapabilmek yalnızca bunları bilmek ile mümkün olduğuna göre, Öpünce Geçmeyen Uflar için hangi ilkyardım uygulamalarını yapabileceğinizi önceden biliyor olmak, böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda kendinizden emin ve çabuk hareket edebilmenizi sağlar; ki bunlar, ilkyardım uygulamalarında hayati önem taşımaktadır.
Katılımcı Profili:

Anneler ve babalar, potansiyel anneler ve babalar, bebek ve çocuk bakıcıları, öğretmenler, bebekler ve çocuklarla baş başa kalan tüm yetişkinler.

Eğitim Sonunda Edineceğiniz Bilgi ve Beceriler:
  • Bebekleri ve çocukları kazalara karşı koruyabilme ve onlar için güvenli bir çevre oluşturma konusunda farkındalık kazanabilme,
  • Doğru bilinen yanlışlardan kurtularak yerlerine bilimsel doğruları koyabilme,
  • İlkyardımın temel uygulamalarını öğrenip, bunları doğru zamanda doğru şekilde uygulayabilme,
  • İnsan vücudunu tanıyarak yaşamsal bulguların kontrolünü yapıp izleyebilme,
  • Acil durumlar karşısında hayati tehlikenin ortadan kaldırılması, yaşamsal fonksiyonların sürdürülebilmesinin sağlanması, durumun kötüleşmesinin önlenmesi ve iyileşmenin kolaylaştırılması için gerekli olan ilkyardım bilgilerini öğrenme ve uygulama becerisi kazanabilme.

Deniz Karadeniz Sezgün kimdir?

1981 yılında Bursa’da doğan Deniz Karadeniz Sezgün, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nde tamamladı. Üniversite eğitimi ile eş zamanlı Çağdaş Drama Derneği Yaratıcı Drama Liderlik Programı’na devam ederek Yaratıcı Drama Lideri olmaya hak kazandı.

Profesyonel iş yaşamına 2005 yılında Abdi İbrahim İlaç Firması’nın satış departmanında çalışarak başladı. 2008 yılında işinden ayrılarak yabancı dil ve yaratıcı drama eğitimleri almak üzere İngiltere’ye gitti. Türkiye’ye dönünce bir süre Numil Gıda’nın Bebelac markasında satış, ardından da Sifar İlaçları’nın New Life markasında pazarlama departmanında görev aldı. Besin Destek pazarında yer alan ürünlerden sorumlu ürün müdürü olarak çalıştığı Sifar İlaçları’nda, saha kadrosu için yaratıcı drama yöntemini kullanarak ekip içi iletişimi güçlendirmeyi ve birlikte çalışma becerilerini geliştirmeyi amaçlayan eğitim programları hazırladı ve gerçekleştirdi.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Yöneticiler için Pazarlama,  TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde Profesyonel İşletme Yönetimi ve Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde Temel Oyunculuk programlarını tamamladı. Gerek öğrencilik gerek çalışma yaşamı boyunca pek çok yetkinlik gelişimi, drama ve tiyatro eğitimine katıldı.

Gazi Üniversitesi’nde öğrencilere ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde çocuklara yönelik yaratıcı drama atölyeleri yönetti. Kemal Başar’ın yönettiği  Hisseli Harikalar Kumpanyası adlı oyunda rol aldı.

Sağlık Bakanlığı onaylı İlkyardım Eğitmeni ve C sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olan Karadeniz Sezgün, yetkinlik gelişimi eğitimlerinin yanı sıra ilkyardım ve iş güvenliği eğitimleri de vermektedir. 
Eşi ve sevgi dolu iki köpeğiyle, öğrenmekten ve öğrendiklerini paylaşarak yaşamaktan çok keyif almaktadır.



18 Kasım 2015 Çarşamba

Dün gece hiç uyuyamadım. Zaten geç yatmıştım, gece boyunca da sürekli uyanıp binlerce şey düşündüm. Haliyle sabah zombi gibi kalktım :(

Kahvaltıda 1 bardak süt içip biraz simitle yapılmış kaşarlı tost yedim. Birkaç dilim de salatalık yedim.


Ofise geçince 1 fincan hazır kahve içtim. Bu seferkini Jacobs Monarch marka almıştım. Randevularımdan sonra bir takım tahliller için Ataşehir'deki Synevo Laboratuvarına gittik. Kan verip Semra, Berra ve eşimle yemek için geçen hafta bayıla bayıla yediğimiz döner için yine Hacıbey Döner Lokantası'na geçtik.




Yine önden gelen közlenmiş kırmızı biber turşusu ve patlıcanı yedim. Dönerin tamamını yedim (120 gram)ama bu sefer sadece üzerindeki yarım lavaşı yiyip alttaki kısmını yemedim. Ortaya gelen patates kızarmasından da birkaç tane aldım. 1 büyük bardak ayran içtim. Bu sefer tam öğle vakti gittiğimiz için çok kalabalıktı.  Bu kalabalığa rağmen çalışanlar yine çok nazikti.

Ofise dönünce 1 fincan kahve içtim. 17.30'a kadar çok yoğundum. Su bile pek içemedim.


Bu sırada Semra da ofiste egzersiz stüdyomuzda tek başına TRX antrenmanı yaptı.


Akşam yemeği için evde etsiz-kıymasız bir karnıbahar yemeği ile pirinç pilavı vardı. Öğlen et yediğim için akşam özellikle sebze yemeyi tercih ettim. 3-4 kaşık pirinç pilavı ve 5-6 kaşık da karnıbahar yemeği yedim. 2-3 kaşık da ev yoğurdu yedim. Hiç ekmek yemedim.



Akşam yemeği sonrası yine 1 fincan Türk kahvesi içtim.

Blog yazmak için oturmadan önce eşimin ayıkladığı nardan 1 bardak kadar yedim. Bolca antioksidanımı ve vitaminimi de almış oldum :)

Şu an saat 22.35 ve İnci hala ayakta, satırlarıma burada son verirken başka birşey yememeyi planlıyorum. Eşim beni sabote etmek için abur cubur çekmecesini cips ve çekirdekle doldurmuş ama dayanmaya çalışıyorum. Diren Serap :)


Diyetisyen Serap Orak Tufan

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için 
http://instagram.com/diyetisyenserap 
Twitter için  https://twitter.com/DiyetisyenSerap 
Facebook için  https://www.facebook.com/pages/Kendinize-%C4%B0yi-Bak%C4%B1n-Beslenme-
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...