duyuru

Sevgili dostlar,

Geçen hafta Perşembe akşamı İnci, Cuma da ben olmak üzere fena halde grip olduk. Hala da çok hastayım. Bloga ara verme nedenim budur, en kısa zamanda yazmak üzere...

Sevgiler

Diyetisyen Serap Orak
6 Aralık Salı 2016

28 Kasım Pazartesi 2016

Yağmurlu bir İstanbul sabahına uyandık. Zaten sabahları hava tam aydınlanmamış oluyor, bir de hava kapalı olunca yataktan çıkmak çok zorlaşıyor. İşte bu nedenle İnci de sabah sabah okula gitmek istemiyorum diye arıza çıkarttı. Ama ben artık İnci'nin bu isyanlarına direnme, sabretme ve çözüm bulma konusunda uzmanlaştığım için bunu da hallettim. Eskiden olsa kendimi kaybedip İnci'ye bağırabileceğim pek çok konuda artık daha sabırlı ve sakin davranıyorum. Annelik konusuna alışmam, deneyim sahibi olmam ve de düzelen psikolojimin bunda etkili olduğunu düşünüyorum.


Dün Semra tuzlu kek yapmıştı. Bu sabah kahvaltıda ondan 2 dilim yedim. Lezzetli olmuş, eline sağlık canım kardeşim. 1 bardak da süt içtim.


Hava yağmurlu olunca İstanbul'da ilk sorun trafik ve doğal olarak benim için de taksi bulma sorunu oluyor. Taksi durağı telefonlarını bile açmıyordu. Mecburen yürüdüm. Yüzümde tatlı bir tebessümle ofise geldim, çünkü yağmurda yürümenin tadını çıkarttım. Üşüdüm mü üşüdüm ama yapacak birşey yok. Böyle günler böyledir :)


Ofise gidince soğuktan donmuş olarak ilk iş kahve hazırladım. Kahveyi içmeyi bırakın, kahveyle yıkanmak istedim valla o derece üşüdüm, çünkü ıslandım.

Bugün işim erken bitince bir an önce eve dönmek istedim. Eve gidince ilk iş kendime bir tarhana çorbası pişirmek oldu. Koca bir kase dolusu (yaklaşık 4 kepçe) tarhana çorbasının içine 1 dilim ekmek doğradım ve güzelce yedim.

Sonra battaniyenin altına girip bir film izledim. Hasta olmaktan o kadar korkuyorum ki kendimi resmen koruma altına aldım.

Film bitince blog yazdım. O sırada Dr. Oetker'in double chocolate sıcak çikolatasından içtim. Gerçekten güzelmiş.



Akşam yemeği olarak dün pişirdiğim zeytinyağlı Brüksel lahanasını ve yanında 2 dilim organik tam buğday ekmeğini yedim.


Yemekten sonra 1 fincan kahve içtim.


Dün Semra'nın yaptığı çikolatalı magnoliayı İnci'ye yedirirken 2-3 kaşık da ben yedim. Ellerine sağlık bu da harikaydı.

Bu aralar canım meyve yemek istemiyor, özellikle de tatlı/şekerli birşeyler yediysem meyve yememeye çalışıyorum.

Diyetisyen Serap Orak

28 Kasım Pazartesi 2016

Sosyal medyada takip etmek için:

İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

27 Kasım Pazar 2016

Ohh dün gece güzel uyumuşum, güne yanıma koşarak gelen kızımla da başlayınca günüm gayet güzel başladı. Gece hiç uyanmadım değil tabi, bir ara İnci ağlayarak uyandı ama bunlar rutin konular.

İlk iş İnci'nin omletini hazırlayıp, yedirdim sonra da kendime hızlı bir kahvaltı hazırladım. 2 gündür yumurta yediğim için bu sabah uzun uzun Pazar kahvaltısı yapmak yerine süt ve müsli yemeye karar verdim. Bunca yıllık hayatımda anladım ki ben zaten kahvaltı insanı değilim, sabah kahvem olsun da 1 lokma da yesem olur. Zaten reçel, bal sevmem, benim favorim ya domates-peynir ya da kaşarlı tost. Haa şöyle güzel bir böreğe asla hayır demem o ayrı :)


5 kaşık müsli ve biraz günlük süt ile hızlıca kahvaltımı yaptım. İnci'yi bale kursu için hazırladım. Yanıma da 1 termos kahvemi aldım ve hemen alt sokaktaki bale kursuna gittik. Bugün ki ders daha iyi geçti. Kızlar her geçen hafta baleye alışıyor ve hareketleri daha rahat yapıyorlar. O kadar tatlılar ki…


Baleden sonra kısa bir market alışverişi yapıp kardeşime gittik. Karnım çok acıkmıştı. Canım kardeşim hızla bir kısır yaptı. Yanında annemin ev turşusu eşliğinde 1 kase kısır yedim.

Sonra 1 fincan şekersiz kahve eşliğinde 1 lokma Bounty çikolata yedim.



Bu arada benim becerikli kardeşim tuzlu kek ve çikolatalı magnolia tatlısı da yaptı. Onun terapisi de pasta-börek yapmak :) Kendimi tebrik ediyorum ki sadece fotoğrafını çekmekle yetindim ve tadına bile bakmadım. Zaten acıkmamıştım ama sırf kalorili beslenmeyim diye de yemek istemedim. Direndim ve kazandım! Sizi de görelim ha gayret…

Çikolatalı magnolia

Eve gelince İnci için köfte pişirdim. Bunları annem hazırlayıp buzluğa atmıştı. Kendim de 3 tane köfte ve 1-2 kaşık kadar yoğurtlu makarna yedim. 



Akşamım yoğun geçti, yemek yaptım İnci'yi yıkadım, blog yazdım, bazı işlerimi hallettim o nedenle dolu dolu geçti. Böyle olunca insan acıktığını anlamıyor. Ne oluyorsa boşluktan, sıkıntıdan oluyor. Kendinize bolca iş icat edin.


Yarın için zeytinyağlı Brüksel lahanası pişirdim. Bu yemeği pek çok kişi yapmaz veya beğenmez ama ben arkadaşım Füsun Hanım'dan öğrendiğim gibi pişirdim gerçekten çok güzel oluyor. Önceden haşlayıp suyunu döktüğüm Brüksel lahanalarını kuru soğan, havuç, kırmızı biber ve yeşil biber ile soteleyip 1 tane de küp şeker atıyorum. Çok lezzetli oluyor bence. En azından sebze sevenler için öyle :) Bu arada yemek yaparken biberlerden biri bana gülümsedi :) 


Bütün akşam başka birşey yemedim. Pazar günümü böyle kapattım. Sağlıklı olduğunu düşünüyorum.

Diyetisyen Serap Orak

27 Kasım Pazar 2016

Sosyal medyada takip etmek için:

İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

26 Kasım Cumartesi 2016

Dün gece hiç uyuyamadım. Gece saat 02.00'ye kadar süründüm resmen. Aslında İnci evde yokken rahat uyurum diyordum ama yine istediğim gibi olmadı.

Bugün yoğun bir iş günü. Sabah 2 dilim organik tam buğday ekmeği ile yaptığım kaşarlı tostumu yedim ve 1 bardak da günlük sütümü içtim.

Ofise gidince 1 fincan espresso içtim.

Randevu arasında evden getirdiğim 2 tane mandalinayı da yedim.


Ofisten çıkışım 14.45 civarı oldu. Çok acıkmıştım. Hemen eve gittim. İnci gelmeden önce yemeğimi yiyeyim dedim. Aklımda menemen vardı. Evde annemin yaptığı hazır domates rendelerinden olduğu için yapması çok pratik oldu. Yeşil biber ve küçücük bir kuru soğan da koydum. 2 tane de yumurta kırdım. Ben menemeni kuru soğanlı sevenlerdenim. Ya siz? Yanında 2 dilim de organik tam buğday ekmeğimi yedim. Pişerken karabiber de koydum. Bu aralar pek çok yemeğe biraz da toz zerdeçal ekliyorum ama menemene koymayı unuttum. Çok acıkmıştım ondan herhalde :)


İnci çizgi film izlerken ben de yeni kitabıma başladım. Okurken 1 fincan da kahve içtim. Ferzan Özpetek, İstanbul Kırmızısı

Aslında sadece 32 sayfa kadar okudum ama sanırım İnci biraz kıskandı, gelip kitabı elimden aldı. Uyuyana kadar da bana geri vermedi :) komik kız. Konuyla ilgili videoyu instagram hesabımda yayınladım. Şu ana kadar 527 kez görüntülenmiş. Vay İnci vay! :)

Akşam yemeği olarak evde yemek olmadığı için kalan son yemek tanelerini kullandım. İnci'ye mantı pişirdim (evet 3-5 tane çaldım), kendime bir salata yaptım ve ekşili köftenin kalan taneleriyle birlikte yedim. 1 dilim de organik tam buğday ekmeği yedim. Salatamda sadece roka, göbek salata ve taze soğan olmasına rağmen çok lezzetli oldu. Çünkü harika bir sos yaptım. Limon, bal, hardal, zeytinyağı ve elma sirkesi ile yaptığım sos bu salataya çok yakıştı bence, bu tatları seviyorsanız deneyin beğenirsiniz.


Az yediğim için tabi ki ilerleyen saatlerde acıktım. 1 bardak kadar yoğurdun üstüne 1 dolu kaşık kadar müsli koydum ve yedim.

Uykum gelmeyince dünkü gibi olacak endişesiyle 1 kadeh alkol almaya karar verdim. Bir baktım şişenin dibinde çok az rakı kalmış (kimbilir taaa ne zamandan) 1 tek attım yattım. İyi geldi.

Diyetisyen Serap Orak

26 Kasım Cumartesi 2016

Sosyal medyada takip etmek için:

İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

25 Kasım Cuma 2016

Gecikmeli de olsa yine bilgisayarımın başındayım. Her fırsatta yazmaya çalışıyorum ama bazen önceliklerim farklı oluyor. Son günlerde biraz da kötü beslendiğim içim yazmaya motive olamadım sanırım.

Bu hafta hızla ve koşuşturmayla geçti. Halledemediğim bazı işlerimi hallettim, Çarşamba günü annemi Antalya'ya yolcu ettim. 17 Aralık'a kadar yok. İş başa düştü yine...

Bu sabah vaktim vardı o nedenle tost yemedim. Kendime 1 yumurta, 1 dilim süzme peynir, biraz süt ve zeytinyağı koyduğum minik bir omlet yaptım. Karabibersiz olmaz tabi :) Yanımda 1 dilim İHE organik tam buğday ekmeği yedim. 1 bardak da günlük süt içtim.

Ofise biraz geç geldiğim için sabah kahvem 12.00'de oldu. 1 fincan Türk kahvesi içtim.


Sonra saat 14.00'e doğru öğle yemeğimi yedim. Bir arkadaşım bana eşlik etti. 1 porsiyon lezzetli bir fırın makarna ve yanında da 1 kase cacık yedim. Sonra da 1 bardak şekersiz çay içtim.

Eve gidene kadar ofiste başka birşey yemedim. İnci'yi okuldan alınca önce onun köfte ve makarnasını yedirdim sonra da babasına yolcu ettim, bazen günler değişse de genelde Salı ve Cuma akşamları babasında kalıyor.


Kendimle baş başa güzel bir akşam yemeği yemeye karar verdim. Buzluktan 4 tane çinekop çıkarttım (4'lü paketler yapmıştım). Hemen ızgaraya koydum (çözdürmeden). Balık pişerken yanına roka, marul salatası yaptım (zeytinyağı, limon sos ile) . 2 dilim ekmek yerim diye düşünmüştüm ama sadece 1 dilimini yedim. Hem balık hem de salata biraz fazlaydı. Ama hepsini yedim tabi ki :)


Akşam boyunca kitap okurken 1 fincan çözünür kahve içtim. 2 tane de mandalina yedim. Bu kitabı sanırım 2 yıl önce almıştım, bir ara okumaya başlamıştım sonra ara verince koptum. Bu akşam tekrar en baştan başladım. Tam benim sevdiğim türden bir kitaptı. İnce bir kitap olduğu için bir oturuşta bitiyor. Stefan Zweig, Satranç.

Yatarken biraz karnım acıkmıştı. Dolaptan süt şişesini alıp tepeme diktim. 1 yudum süt içtim. Evet bunu yapmamam gerekiyordu (yapılmasından hoşlanmam) ama işte yalnız yaşamanın faydaları :) o sütü benden başkası içmiyor nasılsa.

Diyetisyen Serap Orak

25 Kasım Cuma 2016


Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

18 Kasım Cuma 2016

Dün gece öksürmekten hiç uyuyamadım :( o nedenle güne çok mutsuz başladım. İyileşmezsem haftaya doktora gideceğim, resmen eziyet çekiyorum. Güya sağlık personeliyim ama kendi söküğümü dikemiyorum. Doktora gitmeyi hiç sevmiyorum :(

Kahvaltıda yine küçük bir kaşarlı tost yedim, yanında 1 çay bardağı kadar süt içtim. 2-3 tane de kokteyl domates yedim.

Ofise gidince kendime 1 fincan kahve yaptım. Bugün gündemdeki haberler nedeniyle tatsız bir gündü. Nereye baksam aynı konu. Bir kız çocuğu annesi ve bir kadın olarak yaşadığım ülkenin geldiği noktadan tiksiniyorum. Zaten gelenek, görenek, adet vs dedikleri şeyleri hiç sevmem, hele çocuk gelin vs. söz konusu olunca tepem iyice atıyor. Tüm bu saçmalıklar ne kültürüyse artık hayatımızdan çıksn artık! Yıl 2016 olmuş hala aynı şeyler. 18 yaşının altındaki tüm evliliklere karşıyım. "Küçüğün rızası" olsa da :(


Öğle yemeğimi 14.00 civarı yedim. Gittiğim yerde genelde evde yediğim yemekler olduğu için farklı birşey yiyeyim dedim. Kadınbudu köftenin porsiyonu biraz büyüktü ama çok lezzetliydi. Yanında taze fasulye ve yoğurt da yedim.



Ofise geçince naneli bir yeşil çay içtim. Sonra bir de elma-tarçın çayı içtim. Bu ses kısıklığı ve öksürük nedeniyle bitki çayı deposu oldum.



Evde birkaç çeşit yemek vardı ama öğlen kızartma yediğim için sadece 1 tabak yeşil mercimekli  erişte çorbası içtim. 3-4 kaşık da zeytinyağlı pırasa yedim.



Yemekten sonra akşam dışarı çıktım ve 1 fincan kahve içtim, yanındaki lokumu da yedim. Bu satırları yazarken yine adaçayı, taze zencefil ve elma kabuğu demledim ve içtim.



Şimdi de karnım acıktı, umarım bu açlığı ufak bir atıştırma ile geçirebilirim.

Diyetisyen Serap Orak

18 Kasım Cuma 2016

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

17 Kasım Perşembe 2016


Yine yazmaya 1 hafta ara vermek zorunda kaldım. Çünkü geçen hafta Çarşamba günü üniversitede ilk sınavımı yaptım. 74 tane kağıdı okumam çok zamanımı aldı. Akşamları boş kaldıkça sınav kağıdı okudum. O nedenle de blog yazmaya vaktim olmadı. Finalde test yapmayı düşünüyorum, okuması daha kolay olur, belki çocuklar da daha iyi puanlar alırlar. Durum kötü...

Bir türlü geçmek bilmeyen ses kısıklığı ve öksürük olaylarımız devam ediyor. Tam iyileşiyoruz derken bir sabah yine şiş boğaz ve öksürükle güne başlıyoruz. İnci de aynı ama o benden iyi durumda. Annem de geldiğinden beri hasta. Adaçayı içmekten fenalık geldi :(

Bu sabah 3 tane kokteyl domates ve her zaman ki kaşarlı tostumdan yedim. Yanında süt içmedim. Bu sabah canım istemedi. Gece çok öksürdüğüm için güne keyifsiz başladım.

Ofise gelince ilk randevumla hoş bir sohbet eşliğinde 1 kupa filtre kahve içtim. (Simon Levelt Peru)


Öğle yemeğimi 14.30'dan sonra yiyebildim. Yine Değirmen'e indim. Sadece 1 porsiyon kalan ıspanaktan yedim. Yanında yoğurt ve 1 yuvarlak kepekli ekmek de yedim.

Yemekten sonra 1 kupa demleme adaçayı içtim.


Akşam yemeği olarak annemle balık yapmaya karar verdik. Önceden alıp dondurduğumuz balıkları pişirdik. Siz de deneyin pratik oluyor. Hiç eritmeden doğrudan ızgaraya koyup pişiriyorsunuz.

1 tne çinekop, 3 parça da palamut ızgara yedim. Yanında 6 kaşık kadar da patates salatası vardı. Hiç ekmek yemedim. 


Yemekten 1-2 saat sonra kahve içtim.

İlerleyen saatlerde içine elma kabuğu ve taze zencefil koyduğum adaçayı demledim. Akşam olunca öksürüğüm arttı :(

Yatmadan önce 1-2 lokma ekmek yedim, öksürüğüme iyi gelsin diye 1 shot kadar Jagermeister içtim. Bir süre iyi geliyor sonra yine öksürük devam :(

Diyetisyen Serap Orak

17 Kasım Perşembe 2016


Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

8 Kasım Salı 2016

Yine lodoslu sıcak bir güne başladık. İnci'yi okula bıraktıktan sonra evde annemin yaptığı 2 tane kıymalı ev poğaçası ile kahvaltımı yaptım. Yanında birşey içmedim.


Ofise giderken taksi bulamayınca yolun yarısını yürümek zorunda kaldım, sonra bir taksi bulup kalan kısmını (yokuşlu kısmı) yürümekten kurtuldum. Hava güzeldi ama sıcaktan bunaldım. Yürürken de çok terliyorum, hele o son yokuşlu kısım!

Ofise gelince çok güzel bir kahve keyfim oldu. 2 fincan filtre kahve içtim :)


Öğleden sonra 14.30 gibi ofiste işim bitince eve gitmeye karar verdim. Çıkmadan önce hazır karnım açken bir tartılayım dedim. Bir de ne göreyim, 55,8 kg olmuşum! Sevinçten ne yapacağımı şaşırdım. Bir süredir dikkat ettiğim için zaten zayıfladığımı hissediyordum ama hamile kalmadan önce 54-55 kg arası olduğum için 3 yıldır 55'li bir kilo görmemiştim. Çok mutlu oldum. Artık vereyim şu kilolarımı diye düşündüğümde 58,4 kg'dım, yani 2,6 kg vermişim ve bunun sadece 0,3 kg'ı sudan gitmiş. 2,3 kg tamamen yağdan gitmiş. Yaşasın :) Aferin bana! Çok motive oldum gerçekten. Herşeyden yiyerek yağ yakmak harika :)

Karnabahar kısırı

Eve gidince dün akşam komşumun yapıp getirdiği karnabahar kısırını yedim. Komşum eski danışanım olduğu için karnabahardan kısır yapınca bana da getirmek istemiş. Ellerine sağlık çok da güzel olmuş. Gerçekten hiç karnabahar gibi değildi, neredeyse ince bulgurdan bir farkı yoktu. Aranızda deneyenler var mı?

Hazır konu komşu ikramına gelmişken buradan tüm danışanlarıma sitem etmek istiyorum. Hepiniz aşureleri pişirip pişirip facebook ve instagramda boy boy fotoğraflarını paylaştınız da bana 1 kase bile getirmediniz. Aşkolsun! Diyetisyeniz diye bizim canımız yok mu yahu? Neyse, yazdım bunu kenara... :)

Sonra 1 tane de muz yedim.


İnci'yi okuldan almadan önce annemle film keyfi yaptık, o sırada 1 fincan da kahve içtim, yanında da babamın Almanya'dan getirdiği çikolata kaplı zencefilli, karanfilli yılbaşı kurabiyelerden 1 tane yedim. Çok tatlıydı. İçim bayıldı ama çok güzeldi.


Akşam yemeğinde zeytinyağlı taze fasulye ve pirinç pilavı yedim.

İnci bu akşam babasında kaldığı için biz de annemle baş başa kaldık. İlerleyen saatlerde çekirdek seansımıza da başladık tabi ki :) Önce şu fotoğraftaki kadar 1 çay bardağı ile başlayan çekirdek seansım aynı ölçünün 3 katına çıktı :) Neyse bu da günün ödülü olsun.

Günüm güzel başladı, öyle de bitti...

Diyetisyen Serap Orak

8 Kasım Salı 2016

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

7 Kasım Pazartesi 2016

Yeni bir haftaya lodosla başladık, böyle günlerde hava ılık ve sersemletici oluyor. Hatta çoğu insanın başı ağrıyor ve vücutlar ödem tutuyor.

Bu sabah dün sabahki gibi bir kaşarlı tost yedim, 1 bardak da süt içtim.



Ofise babamla beraber gittik, taksi bulma sıkıntısı yaşamadım. Bir filtre kahve yaptım. Bu sefer ki Simon Levelt marka organik filtre kahve, Peru yöresinden :) 



Öğle yemeğimi 14.30 sonrasında yedim. Babamla Ataşehir Novada'daki Köfteci Yusuf'a gittik. 1 porsiyon yani 5 tane köfte yedim. Buranın porsiyonu çok büyük, aslında bana 3 tanesi bile yetiyor ama çok acıkmıştım ve 2 köfteyi bırakmak istemedim. Paket yapılacak kadar çok değil, atılmasına zaten içim razı olmaz. Yedim gitti :) yanında bu büyük dilim ekmek dilimlerinden sadece 1/2 parça yedim. Ayran içmedim. İşe döneceğim için yanındaki soğanları yiyemedim ama aklım kalmadı değil, soğanla daha güzel olurdu.


Akşam yemeğimi saat 19.30 civarında yedim. Öğlen köfte yediğim için evdeki köfteli çorbadan yemedim. Sadece zeytinyağlı taze fasulye ve pirinç pilavı yedim.

Yemekten sonra 1 Türk kahvesi içtim. 



İnci saat 23.30 gibi uyuyunca ben de evi toparlayıp yattım. Biraz acıkmıştım ama yine de birşey yemeden durabildim.

Bugün hiç meyve yememişim, bazı günler aklıma gelmiyor ama 2 gündür annem hasta olduğu için ben de 1000 mg C vitamini alıyorum.

Yarın tartılacağım.

Diyetisyen Serap Orak

7 Kasım Pazartesi 2016

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

6 Kasım Pazar 2016

Bu sabah 09.30'da uyandım. Hazır İnci de yokken biraz daha uyuyayım dedim ama düşünceden düşünceye atlarken uykum açıldı.


Artık her Pazar 11.30'da İnci'nin bale kursu var. Onun yaş grubuna göre bir kurs buldum. Hem de evimizin alt sokağında :) Tavsiye ederim güzel bir merkez, adı Kuzey Yıldızı. Aynı zamanda piyano kursu da var. İnci doğmadan önce bile bu kurs vardı, hep hayal ederdim buraya baleye gelmeyi :) geçen hafta İnci'nin nabzını yoklamak için dersi izlemeye gelmiştik. Hatta önce gelmek istemedi. Baleden korkuyorum dedi, nedenini sorduğumda "çünkü iyi bir dansçı olmadığımı düşünüyorum" dedi, bir an ne cevap vereceğimi şaşırdım, hiç böyle bir yorum beklemiyordum. Biraz gaz verdim kendisine, kursa gidip bale yapanları izledik. Ama kendisi yapmadı. Bu hafta severek ve isteyerek gittik. Ders de çok güzel geçti. İnci de severek katıldı ve çok hoşuna gitti.


Bu arada kursa gitmeden önce saat 11.00'e doğru büyük bir kaşarlı tost yedim, yanında da kahvemi içtim.

Bale 1 saat sürüyor. Sonra eve geldik. Öğle yemeği olarak saat 15.30'da 1 kase tavuk suyuna şehriye çorbası içtim. Hiç ekmek yemedim ama İnci'nin kalan 1 kaşık eriştesini yedim. Zaten çorba da bol şehriyeliydi.


İnci uyurken henüz yerleştirmediğim bazı kışlıklarımı da yerleştirdim. Bu işi hiç sevmediğim için resmen sürünerek yapıyorum. Hala bitmedi yani. Kıyafetim çok olduğu için değil de ben çok üşengeçim bu konuda o nedenle bitmiyor bitemiyor :)


Akşam için babam balık aldı. Saat 19.00 civarı akşam yemeğimi yedim. 3 tane iri ızgara çinekop, 4-5 kaşık patates salatası ve biraz da roka yedim. Ekmek yemedim. Balık harikaydı. Kışın sık sık balık yemek lazım...


Yemekten bir süre sonra sade bir Türk kahvesi içtim. Bütün akşam başka birşey yemedim. Bugün meyvesiz bir gün oldu.

Diyetisyen Serap Orak 

6 Kasım Pazar 2016

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

5 Kasım Cumartesi 2016

Hatırlıyor musunuz bu blogu ilk yazmaya başladığımda yine bir internet yasağı nedeniyle bloglar açılmıyordu. Bazı bloglarda maç yayınları yapıldığı için blog siteleri engellenmişti. O zaman "şansa bak bir blog açtım yasak geldi" diye düşünmüştüm, şimdi de tam düzenli blog yazmaya başlayayım dedim memlekette internetin fişini çektiler. Sonumuz hayrolsun...

Sosyal medya ve whatsapp bağlantılarımız kapandığı için iletişim sorunları yaşamak açıkcası beni mutsuz etti. Neyse ki annemler geldi.


Sabah kalkınca büyük bir dilim tam buğdayından kaşarlı tost yaptım. Dilimi ortadan 2'ye kestim. Evde süt yoktu, o nedenle içemedim.

Ofise geçince sabah ki ilk randevum gelmediği için rahat rahat bir espresso içtim. İş açısından yoğun bir gündü. 1 fincan da hazır kahve içtim.

Ofisten saat 14.00'de çıktım. Yemeğimi 15.00'e doğru Semra'da yedim. Çok acıkmıştım ama akşam dışarı çıkacağımız için az yemek istedim. Sadece 1 tabak sulu köfte ve 1 dilim de ekmek yedim.


Yemekten sonra Çarşamba günü yapacağım ara sınav için sınav sorularını hazırladım. Ben ders anlatırken gülüp eğlenen öğrencilerime sesleniyorum: siz sınavdayken de ben eğleneceğim hahaha :)

Akşam yemeği için annem ve babamla Ataşehir Big Chefs'e gittik. İnci gündüz babasıylaydı, akşam onu restoranta bıraktı. Kuşum arabada uyumuş, orada da koltukta uyumaya devam etti.


O kadar acıkmıştım ki önce ortaya söylediğimiz mantarlı pizzanın 1 dilimini yedim. İnce hamurlu bir pizzaydı.


Sonra da ızgara somonlu kinoalı salata yedim. Yemekte sadece 1 kadeh Kavaklıdere öküzgözü kırmızı şarap içtim. Çok lezzetliydi. Aile yemeğinin tadı da bir başka oluyor. Çok şükür böyle harika bir ailem var... 


Tam salatamı yemeye başlamıştım ki İnci uyandı. Huysuzlanmaya ve ağlamaya başladı. O nedenle şu salatayı nasıl yediğimi bilmiyorum.

Yemekten sonra benim bir alt sokağımda oturan amcamlara gittik. Orada 1 bardak şekersiz çay ve 1 fincan da Türk kahvesi içtim.


Tam eve gelirken İnci beni ekti ve annemlerle beraber kalmaya Semra'ya gitti. Cumartesi gecesi tek başıma kaldım mı?:) Ben de digiturk portaldan bir film açtım ve onu izledim. Avrupa sineması izlemeyi çok severim, farklı kültürlere ait hayat deneyimleri izlemeyi seviyorum. Seven varsa tavsiye ederim. Türkçe adı "Kızın mı var derdin var" orjinal adı Päin Seinää. 

Film 00.30'a doğru bitti, izlerken çok acıkmıştım sadece 1 kase ev yoğurdu yedim. Akşam kalorili yediğim için çekirdek falan yememeye gayret ettim. 


Bugünü de böyle dikkat etmeye çalışarak geçirdim. Böyle devam edersem çok yakında hamilelik öncesi kiloma ineceğime inanıyorum. Son 3 yıldır şu 3 kiloyu verememiştim (tabi bu benim gayretsizliğim, yoksa dikkat edince yağlar gidiyor)

Sevgiler...

Diyetisyen Serap Orak

5 Kasım Cumartesi 2016

Sosyal medyada takip etmek için:
İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...