Duyuru : Online Diyet Programlarımız Başladı


Merhaba sevgili blog dostlarım,

Çok uzun zamandır talep edilen ve beklenen online diyet hizmetim başlamıştır. Artık ben de teknolojinin gerisinde kalmayayım dedim :) Ayrıca başka bir ülkede veya şehirde yaşayan o kadar çok takipçim var ki onların da gönlüne göre bir fırsat doğmuş oldu.

Benimle birlikte online olarak sağlıklı zayıflamak isteyen herkesi konuyla ilgili bilgi almak için seraporak@gmail.com adresime bir mektup atmaya davet ediyorum. Belki de aradığınız diyetisyen yanı başınızda değildir, başka bir ülkede veya şehirdedir ;)

Sevgilerimle...

Diyetisyen Serap Orak

18 Ocak 2017

Sosyal medyada takip etmek için:

İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 

2017'nin ilk yazısı

Merhaba sevgili blog ve blog dostu okurlarım

Son hastalık furyamızdan beri bloga giriş yapamadım. Bunun için üzgünüm diyemeyeceğim çünkü ne bende blog yazacak bir ruh hali vardı, ne de kimsede bu kadın niye blog yazmıyor diye soracak bir hal kaldı. Çok kötü bir Aralık ayı geçirdik. Milletçe moralimizin çok bozulduğu, canımızın sıkıldığı ve çok güvensiz hissettiğimiz günler yaşadık. Ve maalesef bu tablo devam ediyor. Yeni yılın ilk saatlerinde İstanbul'da yaşanan terör eylemi sonrasında yine hepimiz mutsuz ve gerginiz. Çünkü elimizden birşey gelmiyor ve tesadüfen yaşıyoruz. Endişelerimiz hiç bitmiyor. İçimiz yandı...

Bu blogun diğer bloglardan farklı olarak özel bir görevi vardı ki şimdilerde bu ruhu pek veremez oldum. Çünkü bu hayat şartlarında insanların ne yiyip ne içtiği, kilo fazlası veya beslenme sağlığı pek de önemsiz bir konu haline geldi. Ama işte öyle olmuyor...

Morali bozulan, canı sıkılan insanın yeme davranışları değişir. Kişiye göre ve yaşanılan stres derecesine göre değişebilmekle birlikte çoğu insan atıştırmayı ve yeme davranışını arttırmayı tercih eder. Bu bazen koyverdiğimiz bilinçli bir tercih olurken bazen de kontrol edemediğimiz bir dürtü olarak ortaya çıkar. Sizi bilmem ama bana oluyor, üstelik de diyetisyen olduğum halde kendimi saçma sapan şeyler yerken veya yeme arzusu duyarken bulabiliyorum. Bunda elbette özellikle kadınlar açısından hormonal döngülerin de payı var ama genel mutsuzluk ve endişe durumumuzla da doğrudan ilişkili.

Yani durum buyken ben işimi yapamaz oldum. Kilo vermeye gelenler 3-4 kilonun derdine düştükleri için utanç duyar oldular. Moralimiz ve ayarımız bozuldu. Gazı kaçmış kola gibiyiz hepimiz.

Benim ne kadar Atatürkçü olduğumu blog dostlarım bilir. O nedenle 37 yaşında (2 ay sonra 38), eğitimli, aklı başında, azimli ve üretken bir kadın olarak Atam'ın bana verdiği görevle işimin başında ve moralimi yüksek tutarak ve bana gelen danışanlarıma ve takipçilerime motivasyon sağlayarak bu ülke için kişisel desteğime devam edeceğim. İsteyen buyursun bana katılsın. Diğerleri eleştirmeye devam edebilirler.

Kendinizde diyet yapmaya yetecek gücü bulamıyor olabilirsiniz ama en azından sağlıklı beslenme yolunda kararlı olarak dikkat etmeye başlarsanız herşey yoluna girecektir. Her gün 1 dilim ekmek az yiyerek 1 yılda yaklaşık 3-4 kg almaktan kurtulabilirsiniz. Bu kadar basit aslında.

Yılbaşı akşamı neler yediniz bakalım? Ben çok yedim :) Cumartesi sabahı tartıldığımda 55,3 kg olduğumu görünce tamam bu akşam rahatça yiyebilirim diye bir karar verdim ve hiç pişman değilim. Alkol almadım sayılır, yatmadan önce babama eşlik ederek birkaç yudum viski içtim o kadar. Kuruyemiş yemedim, cips tek-tük ama bu sefer 2 porsiyon tatlı yedim. Kardeşimin yaptığı muzlu magnolia ve kuzenimin yaptığı çikolata soslu pasta harikaydı. Yemekte de yaprak sarmasının ve rus salatasının dozunu kaçırdım. Ertesi gün de eve getirdiğim rus salatasını ve sabah kahvaltıda sigara böreğini kaçırmış olabilirim :) gerçi çoğunuza göre ben yine fazla yememiş sayılırım, biliyorsunuz çok fazla yiyemiyorum ama yine de normal bir beslenme günümün dışındaydım. Akşam da pırasa yiyerek iyi niyetimi sürdürdüm. Yatmadan önce de babamla bir kadeh Bacardi-cola kaçamağımız oldu.

Bugün kendimi öyle çok şiş falan hissetmiyorum, kilo almış gibi de hissetmiyorum. Ama kafada ayarladım tabi sağlıklı beslenme modumuza dönüyoruz. Yılbaşı dedik, yeni dileklerle kutlayalım dedik yaptık bir kaçamak ;)

Emeksiz yemek olmaz arkadaşlar, bakarsan bağ bakmazsan dağ olur! Ne demişler "no pain no gain". Bu işler acı ister, fedakarlık ister, bir yersin bir aç kalırsın ama alışırsın :) Herkesin bir normali vardır, normalimizde yaşayalım fazlasına gerek yok. Her yaşta iyi görünmek, sağlıklı ve fit olmak istiyorsanız oyunu kuralına göre oynayıp kendinize yatırım yapacaksınız başka yolu yok. Öyle boş boş oturarak olmuyor bu işler, harekete geçmek lazım!

Ben bu sabah yine küçük tost yedim. Süt içmedim, kahve içtim. Birazdan satırlarıma son verip birşeyler yiyeceğim...

Gelelim klasik yeni yıl dileklerimize...

Herşeyden önce kendim ve tüm sevdiklerim için sağlık istiyorum, çünkü sağlık olmadan neye sahip olduğunuzun bir önemi yoktur...
Sonra barış istiyorum, önce kendi içimizde, sonra yakınlarımızla ve dünyamızda...
İncelik istiyorum, çünkü hayatın tadı küçük ayrıntılarla güzel, onlar yoksa berbat...
Tutku istiyorum, herkes yaptığı işten pişirdiği yemeğe kadar ruhunu katsa hayata...
Bu sene hayatımda daha çok müzik, dans, kitap, film, konser ve beni mutlu eden şeylere daha çok zaman ayırmak istiyorum...
Bir balık kadını olarak tabi ki de güzel bir aşk istiyorum ;)
4,5 yıldır yurt dışına çıkmadım, şöyle 3-4 günlük bir kaçamak istiyorum...
1 kg falan daha vermek istiyorum :)
Spor yapmak istiyorum ama o biraz zor gibi...

Liste çok uzayacak gibi en iyisi yazıma son vereyim.

Terörün kendimizden ve sevdiklerimizden uzak olmasını dileyerek bu senenin ilk yazısına nokta koyuyorum. Herkes önce kendi kapısının önünü süpürsün.

Kendinize iyi bakın.

İnşallah güzelsindir 2017...

Diyetisyen Serap Orak 

2 Ocak 2017

Sosyal medyada takip etmek için:

İnstagram için http://instagram.com/diyetisyenserap 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...